
| TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| saddle: | [isim] sırtın alt ucundan kesilmiş et, eyer, semer, sele, bisiklet selesi, yatak kovanı, sırt | |
| saddle: | [fiil] eyerlemek, semer vurmak, yüklemek, sırtına yüklemek | |
| saddle: | Eyer'e benzeyen çökük kısım, eyer şeklinde küçük oluşum. | |
| saddle blanket: | eyer örtüsü, eyer battaniyesi | |
| saddle horse: | binek atı | |
| saddle blankets: | 1929 yılından önce ABD'de tedavülde bulunan büyük boyda kâğıt paranın takma adı | |
| saddle without a cropper: | kaltak | |
| saddle point equilibrium: | eger noktasi dengesi |