TELAFFUZKELİMEANLAM
seat:[isim]  oturuş, oturak, oturacak yer, yer, sandalye, koltuk, mevki, pantolon kıçı, yuva (valf)
seat:[fiil]  oturtmak, yerleştirmek, almak (salon), oturağını tamir etmek, oturma yerini onarmak, kıçını tamir etmek (pantolon), yerine oturtmak
seat:Kıç, kıç kaynakları.
seat belt:emniyet kemeri [aut.]
seat oneself:oturmak
seat with an adjustable back (in busses , trains , airplanes etc:pulman koltuk
seat of learning:[isim]  ilim irfan yuvası
seat reservation:yer rezervasyonu
seat on a board:yönetim kurulunda yer
seat on the exchange:borsa azalığı



[ son aranan 10 kelime: iniş çıkışlar | yönetim kurulu üyesi emeklilik aidatı | şans tanımak | yolu kullanan yaya | bifurcate | ısıtmalı | iterate | ötücü kuş | awestruck | seat ]
cümle çeviri / sözlük / kullanım şartları / bize ulaşın
RoketSozluk.com 2008-2025 - Tüm Hakları saklıdır. 0.0036