| TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| sokakta: | in the street | |
| sokakta karşıya geçme: | street crossing | |
| sokakta karşıya geçmek: | [fiil] to cross the street | |
| sokakta devam eden borsa işlemleri: | the street | |
| sokakta müzik yapmak: | busk | |
| sokakta satılan dondurma: | hokey pokey, hoky poky | |
| sokakta tanışılmış kadın: | pickup | |
| sokakta oynanan temsil: | raree show | |
| sokakta yatan serseri: | dosser | |
| sokakta gazete satıcısı: | newsboy |
[ son aranan 10 kelime: mate's receipt | copyrighted publication | kaprisli | deem | getting accustomed to sth | olmaksızın | (structure , wall) to collapse | çıkarmak (eklem) | görünebilme | sokakta ]