
| TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| spoil: | [isim] yağma, yağma malı, ganimet, çalıntı mal, avanta, memuriyet (seçim kazanılınca), kazanç | |
| spoil: | [fiil] bozmak, kaçırmak, nazlı alıştırmak, berbat etmek, tadını kaçırmak, dozunu kaçırmak, şımartmak, yüz verip şımartmak, mahrum etmek, yağma etmek, çürümek, bozulmak | |
| spoil: | 1. Bozmak, zarar vermek; 2. Bozulmak, zarar görmek. | |
| spoil one's appetite: | iştahını kaçırmak | |
| spoil things: | pişmiş aşa su katmak, içine etmek | |
| spoil bank: | kömür, filiz ve curuf yığını |