
| TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| stand in: | yerine çalışmak, vekâlet etmek, karaya yönelmek, katılmak | |
| stand in a queue: | sırada durmak | |
| stand in a white sheet: | itiraf etmek, suçunu itiraf etmek | |
| stand in awe of: | korku duymak, huşu duymak, korkuyla karışık bir saygı duymak | |
| stand in for: | yerine çalışmak, vekâlet etmek, dublörlüğünü yapmak | |
| stand in the doorway: | politikada |