| TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| statutory: | [sıfat] kanuni, yasal, meşru, resmi |
| statutory: | 1. Kanuna uygun, kanuni; 2. Yürürlükte olan, geçerli. |
| statutory actions: | [isim] kanuni önlemler |
| statutory levies: | [isim] kanuni vergiler |
| statutory notices: | kanuni ihbar süresi |
| statutory reserve of banknotes: | kanuni kâğıt para yedeği |
| statutory deductions: | [isim] kanuni kesintiler, maaşlardan ve sosyal yardımlardan yapılan kesintiler |
| statutory books: | [isim] (Br) tutulması kanun gereği olan defterler |
| statutory rights: | [isim] bir satış işleminde alıcının sahip olduğu yasal haklar |
| statutory guardian: | kanuni vasi |
| statutory redundancy scheme: | (Br) işten çıkarılan işçiyi barındırma projesi |
| statutory offense: | [isim] ceza mahkemesince bakılacak suç |