
| TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| stiff: | [isim] ölü, ceset, kurban, suç ortağı, baş belâsı, sahte banknot, sahte para | |
| stiff: | [sıfat] sert, katı, koyu, yoğun, kati, zor, zorlu, çetin, fahiş, aşırı yüksek, gergin, tutulmuş, zoraki, soğuk, dik, sarp, kabul edilemez, inanılmaz, absürd, alkollü, içkili, sarhoş | |
| stiff: | Katı, sert. | |
| stiff collar: | sert yaka | |
| stiff neck: | lumbago, tutulmuş boyun, boyun tutulması, inatçılık | |
| stiff breeze: | sert rüzgâr | |
| stiff upper lip: | zor durumda sakin görünümünü verme | |
| stiff necked: | inatçı, dik başlı | |
| stiff reception: | katı karşılama |