| TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| still: | yine de, buna rağmen, ne de olsa |
| still: | [isim] sükunet, hareketsizlik, sükut, tanıtım fotoğrafı (film), imbik, damıtıcı, içki fabrikası |
| still: | [fiil] susturmak, durdurmak, sakinleştirmek, yatıştırmak, sakinleşmek, yatışmak |
| still: | [sıfat] durgun, hareketsiz, sakin, sessiz, köpüksüz |
| still: | [zarf] hâlâ, halâ, henüz, daha, daha da, yine, yine de, buna rağmen |
| still life: | natürmort, cansız doğa resmi |
| still room: | kiler, içki kileri, damıtma odası |
| still born: | ölü doğmuş çocuk |
| still water: | durgun su |