| TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| straddle: | bacaklarını açarak durma, ata biner gibi oturma, bacakları ayırma, çift opsiyon işlemi | |
| straddle: | [fiil] ata biner gibi oturmak, bacaklarını ayırarak yürümek, bacaklarını açarak durmak, iki tarafı da idare etmek, apışıp kalmak, iki arada bir derede kalmak, eline bakmadan potu iki katına çıkarmak (poker) | |
| straddle the market: | (US) bir yandan fiyatı düşen |
[ son aranan 10 kelime: matter of fact | kara gün için para biriktirmek | kısa sürede | to do sth at one's leisure | salakça | carrel | nemalı sermaye | become a cabbage | askerlikte uzaktan keşif | straddle ]