TELAFFUZKELİMEANLAM
straight:[isim]  düz çizgi, yarış çizgisi, düzlük, kent, eşcinsel olmayan kimse, uyuşturucu kullanmayan kimse
straight:[sıfat]  düz, dik, doğru, karşı cinse ilgi duyan, dümdüz, dosdoğru, direkt, düzgün, dürüst, güvenilir, sek, katışıksız, iskontosuz, orijinal(piyes), sıradan
straight:[zarf]  düz, doğru, dümdüz, dosdoğru, dik olarak, doğruca, direkt olarak, doğru olarak, doğrudan doğruya, düzenli biçimde, tam, tam olarak
straight ahead:dosdoğru
straight as a die:dosdoğru, doğru, dürüst, özü sözü bir
straight away:hemen, hemencecik, tereddüd etmeden, duraksamadan
straight shoot:[isim]  (US) direkt demiryolu hattı (uçak rotası
straight accounts:[isim]  itinalı tutulan hesaplar
straight dealings:[isim]  namuslu muameleler
straight bond:bir şirket tarafından ihraç edilmiş sabit faizli tahvil
straight edge:mastar
straight eye:göz kararı
straight hair:düz saç



[ son aranan 10 kelime: aşı kalemi | nah | bundle | formül kitapçığı | bernet | as.............as | formasyon | court usher | karindasilin | straight ]
cümle çeviri / sözlük / kullanım şartları / bize ulaşın
RoketSozluk.com 2008-2025 - Tüm Hakları saklıdır. 0.0013