| TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| strange: | [sıfat] acayip, garip, tuhaf, yabancı, bilinmeyen, acemi, işe yabancı | |
| strange particle: | acaip parçacık | |
| strange characters: | [isim] acayip tipler | |
| strange attire: | acaip kıyafet, acayip kıyafet | |
| strange bed fellows: | [isim] garip yatak arkadaşları (ortadaki koşullardan ötürü birlikte çalışmak zorunda kalan hasımlar | |
| strange pass: | kritik durum | |
| strange surroundings: | alışık olunmayan çevre |
[ son aranan 10 kelime: to have an oar in every man's boat | colonial produce | kanıtlar ileri sürerek birinin ağzını kapatmak | defter bilgisayar | unscrew | what can | diastasis | ateş ışığı | enabling | strange ]