| TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| substitute: | [fiil] yerine geçirmek, yerine kullanmak, yerine geçmek, yerini almak | |
| substitute: | [isim] vekil, temsilci, yerine geçen kimse, yedek oyuncu, bedel, başka sözcüğün yerine geçen sözcük | |
| substitute: | 1. Bir şeyin yerine başka bir şey koymak; 2. Bir şeyin yerine konan başka bir şey, diğeri yerine kullanılan madde (ilaç, v.s.). | |
| substitute goods: | [isim] ikame mallar | |
| substitute money: | [isim] ticari krediler ve hazine bonolarıyla transfer edilebilen banka mevduatı ve banka kredileri | |
| substitute teacher: | öğretmen vekili | |
| substitute articles: | [isim] başka malların yerini tutan mallar | |
| substitute cover: | bir başka teminatın yerine geçen teminat | |
| substitute judge: | hâkim vekili | |
| substitute product: | yedek ürün |
[ son aranan 10 kelime: kızarmış ekmek | problem | docking | daktilo makinesi parçası | şe | hisselerin iktisabı | sigortacılık | kovalamaca | compound interest | substitute ]