| TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| tecavüz eden: | aggressor | |
| tecavüz eden kimse: | violator | |
| tecavüz edilmiş: | assaulted | |
| tecavüz edilemeyecek hak: | indefeasible right |
[ son aranan 10 kelime: retire to | shore based radar | akaryakıt pompası | bireyin mallara olan talebini belirli bir yararlılık seviyesindeki fiyatlar yoluyla açıklayan fonksiyon | ı don't understand | eşkenar üçgen | şura | asportation | fikir özgürlüğü | tecavü. ]