| TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| temsil: | representation, acting, stage play, presentment | |
| temsil etmek: | represent, symbolize, exemplify, stand for, body forth, speak for, personify | |
| temsil etmeyen: | unrepresentative | |
| temsil eden: | representative, acting | |
| temsil sorumluluğu (bir şahsın , başka bir şahsa temsil yetkisi vermesi ve temsilcinin üçüncü şahsa zarar vermesi halinde , her iki şahsın da haksız f: | vicarious liability | |
| temsil edilenin davranışlarına bakarak varsayılan temsil yetkisi: | ostensible agency | |
| temsil olunan kişinin temsilcisinin kullanmasına izin verdiği yetki: | [isim] apparent authority | |
| temsil düzenleyen kişi: | impresario | |
| temsil edilmemiş: | unrepresented | |
| temsil edilenin davranışlarından çıkarılan ve kanunen varsayılan temsil yetkisi: | agency by estoppel | |
| temsil salahiyeti (yetkisi: | institorial power |
[ son aranan 10 kelime: well dressed | need to cover | negotiating framework | negotiating plan | neither do | whisperer | neoclassical economics | greengrocery | to beat sb at his own game | temsil ]