RoketSozluk - that kelimesinin türkçe anlamı

TELAFFUZ	KELİME	ANLAM
play pause	that:	şu, o, ki, diye
	that:	[sıfat] öteki
	that:	[zarf] bu kadar, o kadar, böyle
	that:	[bağlaç] şu, o, ki, diye, için
	that remark was a cut at me:	o sözüyle başa taş attı
	that is no concern of mine:	beni ilgilendirmez
	that is not done:	bu yapılamaz
	that is to say:	demek ki
	that is very kind of you:	çok naziksiniz
	that beats cockfighting:	berbat bir şey, horoz dövüşünden de beter
	that makes all the difference:	bu her şeyi değiştirir
	that is easily explained:	nedeni belli
	that cannot be passed:	geçilmez
	that hurts:	acımak yor