TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| tire: | [fiil] yormak, bıktırmak, yorulmak, bıkmak, usanmak, lâstik takmak, süslemek, dekore etmek |
| tire: | [isim] tekerlek, araba lâstiği, başörtüsü, elbise, giysi, lastik |
| tire: | 1. Yormak, yorgunluk vermek, bitkinleştirmek; 2. Yorulmak, bitkinleşmek. |
| tire casing: | lâstik kaplama |
| tire chain: | kar lâstiği |
| tire marks: | tekerlek izleri, teker izleri |
| tire chains: | [isim] kar zinciri, patinaj zinciri |
| tire vulcanizer: | lastik pişirmesi |
| tire out: | çok yormak, canını çıkarmak, halsiz bırakmak |
| tire replacement: | lastik değiştirme |
| tire wear: | lastik aşınması |
| tire pressure indicator: | [isim] lastik basınç göstergesi |
| tire maker: | lastik üreticisi |