
| TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| to allow for: | [fiil] önlem almak, iskonto yapmak, bir şeyi karşılamak için ek bir meblağ ödemek | |
| to allow for all possibilities: | [fiil] her türlü olasılığı hesaba katmak | |
| to allow for breakage: | [fiil] kırılma indirimi yapmak | |
| to allow for money paid in advance: | [fiil] peşinatı hesaba katmak | |
| to allow for sth: | [fiil] bir şeyi hesaba katmak | |
| to allow for the tare: | [fiil] darasını düşmek, darayı düşmek | |
| to allow for depreciation: | [fiil] amortisman için ayırmak |