
| TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| to betray: | [fiil] ifşa etmek, ağzından kaçırmak, ortaya koymak, baştan çıkarıp ortada bırakmak, ihanet etmek, ele vermek, arkadan vurmak | |
| to betray one's ignorance: | [fiil] bilgisizliğini açığa vurmak | |
| to betray a friend: | [fiil] bir dosta ihanet etmek | |
| to betray trust: | [fiil] emniyeti suistimal etmek | |
| to betray a secret: | [fiil] ifşa etmek, sır ele vermek | |
| to betray sb into enemy hands: | [fiil] birini düşmana teslim etmek | |
| to betray the secrets of a government: | [fiil] devlet sırrını açığa vurmak |