TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| to boost: | [fiil] (US) itmek, destek olmak, fiyat artırmak, desteklemek, kabartmak, kaldırmak |
| to boost prices: | [fiil] fiyatları artırmak, fiyatları yükseltmek |
| to boost a battery: | [fiil] kısa sürede güçlü şarj etmek, akümülatör doldurmak |
| to boost military spending: | [fiil] askeri harcamayı artırmak |
| to boost a candidate: | [fiil] adaya destek olmak |
| to boost confidence: | [fiil] güveni desteklemek |
| to boost the morale: | [fiil] çalışma moralini yükseltmek, moralini yükseltmek |
| to boost sb into a position: | [fiil] birinin bir mevkie gelmesine yardım etmek |
| to boost business: | [fiil] iş hayatına canlılık getirmek |
| to boost earnings: | [fiil] kazancı artırmak |
| to boost sales: | [fiil] satışları artırmak |