TELAFFUZKELİMEANLAM
to carry:[fiil]  götürmek, yük çekmek, sürüklemek, hamile olmak, desteğini kazanmak, zapt etmek, satışa arzetmek, elde etmek, devam ettirmek, stokta tutmak, yenmek, kazanmak, (matematikte) geçirmek, menzili olmak, (mecliste) onaylanmak, (top) fırlatıcı kuvveti olmak, (ses) uzaktan duyulabilir olmak, başını dik tutmak, uygulamak, dayanmak
to carry passengers for a consideration:[fiil]  ücret karşılığı yolcu taşımak
to carry goods at published fares on set schedule:[fiil]  yayımlanan belli tarife üzerinden yük taşımak
to carry goods at published fares on set schedules:[fiil]  yayımlanan belli tarife üzerinden yük taşımak
to carry out sth successfully:[fiil]  altından kalkmak
to carry out successfully:[fiil]  becermek
to carry out research into the causes of a disease:[fiil]  bir hastalığın nedenlerini araştırmak
to carry a banner:[fiil]  başı çekmek
to carry the banner:[fiil]  (kişinin) inandığı ideale hizmet etmek
to carry on during sb's absence:[fiil]  biri yokken işleri idare etmek
to carry the farmers:[fiil]  (US) çiftçileri paraca desteklemek



[ son aranan 10 kelime: neutralisation | in pairs | savunmasını iyi yapmak | to grumble at high taxation | import-surcharge | subjugate | armrest | bat for | öpmek | to carry ]
cümle çeviri / sözlük / kullanım şartları / bize ulaşın
RoketSozluk.com 2008-2025 - Tüm Hakları saklıdır. 0.0017