TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| to conclude: | [fiil] sonuçlandırmak, bitirmek, akdetmek, bir neticeye varmak, sonuç çıkarmak, bir karara varmak, hükmetmek, intaç etmek, neticelendirmek |
| to conclude further argument: | [fiil] ek iddiaları dışlamak |
| to conclude by saying: | [fiil] sözleriyle bitirmek |
| to conclude a bargain: | [fiil] bir işi bağlamak |
| to conclude to the country: | [fiil] davayı jüri heyetine havale etmek |
| to conclude a contract: | [fiil] bir sözleşme yapmak, sözleşme akdetmek |
| to conclude one's apprenticeship: | [fiil] çıraklık süresini tamamlamak |
| to conclude an agreement with one another: | [fiil] ahitleşmek |
| to conclude a speech: | [fiil] bir konuşmayı bitirmek |
| to conclude a business: | [fiil] sözleşme imzalamak |
| to conclude a purchase: | [fiil] bir satın alış sözleşmesi yapmak |