TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| to dictate: | [fiil] söyleyip yazdırmak, imla yazdırmak, zorla kabul ettirmek, dikte ettirmek, dikte etmek |
| to dictate terms to a defeated enemy: | [fiil] yenilgiye uğramış bir düşmana teslim şartlarını dikte ettirmek |
| to dictate to sb: | [fiil] birine şartlarını dikte etmek |
| to dictate a letter: | [fiil] bir mektup dikte ettirmek, bir mektup dikte etmek |
| to dictate a line of action: | [fiil] bir hattı hareket tespit etmek |
| to dictate terms to a deflated enemy: | [fiil] yenilgiye uğramış bir düşmana teslim şartlarını dikte etmek ettirmek etmek |
| to dictate terms to sb: | [fiil] birine şartları dikte ettirmek |