| TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| to dispute: | [fiil] itiraz etmek, kabul etmemek, münakaşa etmek, tartışmak |
| to dispute the validity of a document: | [fiil] bir belgenin geçerliğine itiraz etmek, bir evrakın geçerliğini şüphe konusu yapmak |
| to dispute the justice of a claim: | [fiil] talebin meşruluğuna itiraz etmek |
| to dispute a will: | [fiil] bir vasiyetnameye itirazda bulunmak, vasiyetnamenin geçerliliğine itiraz etmek |
| to dispute a claim: | [fiil] bir hak iddiasını kabul etmemek |
| to dispute a decision: | [fiil] bir karara itiraz etmek |
| to dispute a statement: | [fiil] bir beyanı kabul etmemek |
| to dispute an election result: | [fiil] bir seçim sonucuna karşı çıkmak |
| to dispute every inch of the ground: | [fiil] her karış toprak için mücadele vermek |
| to dispute sb's title: | [fiil] birinin mülkiyet hakkına karşı çıkmak |
| to dispute the ground inch by inch: | [fiil] toprağı karış karış savunmak |