| TELAFFUZ | KELİME | ANLAM | 
|  | to divide: | [fiil]  ayrılmak, bölünmek, dallanmak, (parlamentoda) iki gruba ayırıp oy verdirmek, bölmek, ayırmak, paylaşmak, paylaştırmak, taksim etmek | 
|  | to divide from: | [fiil]  'den ayırmak | 
|  | to divide a book into chapters: | [fiil]  bir kitabı bölümlere bölmek | 
|  | to divide a line: | [fiil]  bir satırı bölmek, satırı bölmek | 
|  | to divide pimss: | [fiil]  kârı dağıtmak | 
|  | to divide shares: | [fiil]  hisseleri bölmek | 
|  | to divide 9 percent: | [fiil]  yüzde dokuz temettü dağıtmak | 
|  | to divide an estate: | [fiil]  bir terekeyi bölmek | 
|  | to divide between: | [fiil]  aynı zaman süresini tanımak | 
|  | to divide into lots: | [fiil]  (US) parsellemek, malları parti parti ayırmak | 
|  | to divide the house: | [fiil]  (parlamento , Br) isim çağrılarak oylama yapmak |