| TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| to establish: | [fiil] ihdas etmek, yerleştirmek, tahakkuk ettirmek, tasdik etmek, onaylamak, tanıtmak, kabul ettirmek, (bir dini) resmileştirmek, ikame etmek, ittihaz etmek, kurmak, meydana getirmek, saptamak, takrir etmek, tesis etmek, tespit etmek |
| to establish standards of qualities: | [fiil] kalite standartlarını tespit etmek, kalite standart dılarını tespit etmek |
| to establish priorities: | [fiil] öncelikleri koymak |
| to establish one's credibility: | [fiil] birinin güvenilirliğini saptamak |
| to establish sb .: | [fiil] birini yerleştirmek |
| to establish contact with sb .: | [fiil] biriyle temas kurmak |
| to establish close relations with sb .: | [fiil] biriyle yakın ilişkiler kurmak |
| to establish a scholarship: | [fiil] bir burs vermek |
| to establish firmly: | [fiil] temellendirmek, temelleştirmek |
| to establish a branch office: | [fiil] bir şube açmak |
| to establish oneself in the country: | [fiil] kır kesimine yerleşmek |