TELAFFUZKELİMEANLAM
to fasten:[fiil]  sımsıkı kapamak, sürmelemek, dikmek, gözünü ayırmamak, bağlamak, raptetmek, takmak, taktırmak, tutturmak
to fasten a door:[fiil]  bir kapıyı sımsıkı kapamak
to fasten down:[fiil]  birine söz verdirtmek
to fasten up a box:[fiil]  bir kutuyu bağlamak
to fasten (using a hook and eye:[fiil]  kopçalamak
to fasten a crime upon sb:[fiil]  bir suçu birine yamamak
to fasten a nickname on sb:[fiil]  birine ad takmak
to fasten an apprentice:[fiil]  sözleşmeyle çıraklığa almak
to fasten the responsibility upon sb:[fiil]  sorumluluğu birinin üzerine atmak
to fasten an article on sb:[fiil]  birinin aleyhinde bir makale yazmak
to fasten an obligation:[fiil]  bir borç yüklemek



[ son aranan 10 kelime: yıkık dökük | akıl danışmak | kıskaç (yengeç vb.) | side order | mektubun yazarı | vergi istisnalarını kaldırmak | top of the water | katılımcı olmak | urgan | to fasten ]
cümle çeviri / sözlük / kullanım şartları / bize ulaşın
RoketSozluk.com 2008-2025 - Tüm Hakları saklıdır. 0.0023