| TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| to figure on: | [fiil] güvenmek, hesaba katmak, dayanmak | |
| to figure on sb arriving early: | [fiil] birinin daha erken geleceğini hesaplamış olmak | |
| to figure on a list: | [fiil] listede olmak, bir listede adı bulunmak, listede adı bulunmak | |
| to figure on a success: | [fiil] (US) başarıyla sonuçlanacağını beklemek |
[ son aranan 10 kelime: be put upon | dispanser | öperek kucaklamak | fiduciary | arkasına yaslanmak | apaçık | exponential absorption | mccarthy yaklaşımı | bilet satıcısı | to figure on ]