TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| to foreclose: | [fiil] kanuni bir hakkı kaldırmak, bir hakkı düşürmek, önlemek, hak düşürmek |
| to foreclose (on) a mortgage: | [fiil] ipotekli bir mülke haciz koymak |
| to foreclose an objection: | [fiil] itiraz hakkını kaldırmak, bir itirazı kaale almamak |
| to foreclose on a mortgage: | [fiil] ipotekli borçlunun rehin edilen şeyi ipotekten kurtarma hakkını iskat etmek, ipotekli mülke el koymak, ipotekli gayri menkulün üzerindeki menfaati elde etmek için icraya vermek |
| to foreclose sb from doing sth: | [fiil] birini bir iş yapmaktan alıkoymak |
| to foreclose the mortgager's right of redemption: | [fiil] ipotek borçlusunun ipotekten kurtarma hakkını kaldırmak |