| TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| to frustrate: | [fiil] işini bozmak, boşa çıkarmak, hayal kırıklığına uğramak, engellemek, baltalamak, set çekmek |
| to frustrate a contract: | [fiil] bir sözleşmeyi engellemek |
| to frustrate a deed: | [fiil] bir senedi geçersiz kılmak, bir belgeyi geçersiz kılmak |
| to frustrate a plan: | [fiil] bir planı boşa çıkarmak |
| to frustrate a plot: | [fiil] bir suikast girişimini engellemek |
| to frustrate sb's expectations: | [fiil] birini düş kırıklığına uğratmak |
| to frustrate the performance of a covenant: | [fiil] bir akdin yerine getirilmesini engellemek |