TELAFFUZKELİMEANLAM
to hang:[fiil]  sarkıtmak, (baş) eğmek, kaplamak, yapıştırmak, (US) (jüri kararı) engellemek, mâni olmak, asılı olmak, sallanmak, gerilmek, germek, asılmak, asmak, sarkmak, takmak
to hang out the laundry:[fiil]  çamaşırları asmak, çamaşır asmak
to hang about at street corners for the pubs to open:[fiil]  sokak köşelerinde avare avare dolaşarak meyhanelerin açılmasını beklemek
to hang around on the street corners:[fiil]  ayak altında dolanıp durmak
to hang by the eyelids:[fiil]  pamuk ipliğine bağlı olmak
to hang on sb's lips:[fiil]  iki dudağının arasında olmak
to hang in:[fiil]  (US) dayanmak, sebat etmek, beklemek, oyanlamak
to hang on:[fiil]  dayanmak, bağlı olmak
to hang a lamp from the ceiling:[fiil]  tavana lamba asmak
to hang out flags:[fiil]  sokaklara bayraklar asmak
to hang a grievance on peg:şikâyet vesilesi



[ son aranan 10 kelime: resident engineer | alabanda | barışçı | golden | basis for | god willing | hayvanların soy defteri | belleğinden silmek | açık hava eğlenceleri | to hang ]
cümle çeviri / sözlük / kullanım şartları / bize ulaşın
RoketSozluk.com 2008-2025 - Tüm Hakları saklıdır. 0.0059