| TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| to inform: | [fiil] bilgi vermek, haber vermek, haberdar etmek, söylemek, şekil vermek, canlandırmak, fikrini açmak, bildirmek, malumat vermek, tenvir etmek, haberdar etmek, bilgilendirmek | |
| to inform oneself about sth .: | [fiil] bir şey öğrenmek | |
| to inform against: | [fiil] ihbar etmek, gammazlamak | |
| to inform the police: | [fiil] polise bildirmek | |
| to inform sb by telephone: | [fiil] birine telefonla haber vermek | |
| to inform on: | [fiil] ispiyonlamak | |
| to inform sb: | [fiil] birini haberdar etmek | |
| to inform (on sb: | [fiil] haber vermek | |
| to inform against sb: | [fiil] şikâyet etmek | |
| to inform one's people: | [fiil] akrabalarına bildirmek |
[ son aranan 10 kelime: concluding remarks | operatıon | torch lamp | akrobat ik hareketler yapmak | vakumlu | granite | kabuklu bir deniz hayvanı | taze | sölom | to inform ]