TELAFFUZKELİMEANLAM
to lead:[fiil]  yol göstermek, rehberlik etmek, yedeğinde götürmek, başkanlık etmek, yönetmek, başında olmak, etkilemek, çekmek, başlatmak, başta gelmek, sonuç vermek, idare etmek, gütmek, götürmek, geçmek, geçirmek, düzeltmek, ağabeylik etmek
to lead the conservatives:[fiil]  muhafazakâr parti başkanlığı yapmak
to lead a blind man:[fiil]  bir görme özürlüsüne rehberlik etmek
to lead evidence:[fiil]  delil sunmak
to lead back to a subject:[fiil]  konuya dönmek
to lead a fast life:[fiil]  hızlı yaşamak
to lead a double life:[fiil]  iki ayrı hayat sürmek
to lead a party:[fiil]  bir partiye başkanlık etmek
to lead the life of riley:[fiil]  (US) keyifli bir hayat sürmek
to lead sb into temptation:[fiil]  birini ayartmaya çalışmak
to lead a miserable existence:[fiil]  sersefil yaşamak, sürünmek



[ son aranan 10 kelime: semite | hardware encryption | ormanın iç kısmı | photographic memory | interfacial | to take a census | kopenhag | take a back seat | calculator | to lead ]
cümle çeviri / sözlük / kullanım şartları / bize ulaşın
RoketSozluk.com 2008-2025 - Tüm Hakları saklıdır. 0.0018