TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| to level: | [fiil] tahrip etmek, nişan almak için (tüfeği) doğrultmak, aynı düzeye getirmek, doğruyu söylemek, düzeltmek, düzlemek, aynı seviyeye getirmek, tesviye etmek |
| to level criticism at: | [fiil] eleştiride bulunmak |
| to level accusations against sb: | [fiil] birine suçlamalarda bulunmak |
| to level a gun at sb: | [fiil] birine silahını doğrultmak |
| to level up: | [fiil] belli bir standarda yükseltmek |
| to level down: | [fiil] belli bir standarda indirmek |
| to level sth at: | [fiil] tevcih etmek |
| to level with: | [fiil] gerçeği söylemek |
| to level up fass: | [fiil] fiyatları yükseltmek |