| TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| to lift: | [fiil] kaldırmak, yukarı kaldırmak, çalmak, aşırmak, hırsızlık yapmak, iptal etmek, (sis duman) dağılmaya başlamak, emmek |
| to lift up: | [fiil] kaldırmak |
| to lift a ban: | [fiil] yasak kaldırmak, bir yasağı kaldırmak |
| to lift cattle: | [fiil] (Br) davar çalmak |
| to lift prices: | [fiil] fiyatları yükseltmek |
| to lift rents: | [fiil] kiraları tahsil etmek |
| to lift sth: | [fiil] vira etmek |
| to lift a control: | [fiil] kontrolü kaldırmak, (ticaret) bir şey üzerinden kontrolü kaldırmak |
| to lift censorship: | [fiil] sansürü kaldırmak |
| to lift sb's purse: | [fiil] birinin para çantasını çalmak |
| to lift the bar: | [fiil] zamanaşımına ara vermek |