TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| to look: | [fiil] görmek, düşünmek, mütalaa etmek, gözetmek, yönelmiş olmak, görünmek, gözükmek, benzemek, gözden geçirmek, durmak, bakmak, muayene etmek, muhafaza etmek |
| to look for an occupation suited to one's abilities: | [fiil] yeteneklerine uygun bir iş aramak |
| to look at sth: | [fiil] bir yere bakmak |
| to look up a word in a dictionary: | [fiil] sözlükte bir sözcüğe bakmak |
| to look up in a dictionary: | [fiil] sözlüğe bakmak |
| to look at sth with parted lips: | [fiil] ağızı açık bir şeye bakmak |
| to look like nothing on earth: | [fiil] kötü görünmek |
| to look at one another like stuck pigs: | [fiil] birbirine şaşkın şaşkın bakmak |
| to look carefully and with interest: | [fiil] alıcı gözüyle bakmak |
| to look up to sb as a leader: | [fiil] birine lider gibi güvenmek |
| to look promising: | [fiil] ümit verici görünmek |