TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| to make up stories: | [fiil] atmak |
| to make hasty decisions: | [fiil] kestirmek ip atmak |
| to make arrangements: | [fiil] hazırlık yapmak |
| to make all necessary arrangements: | [fiil] gereken bütün hazırlıkları yapmak, bütün gerekli tertibatı yapmak |
| to make false statements: | [fiil] gerçeğe aykırı beyanda bulunmak, yalan beyanda bulunmak |
| to make knowingly wrong statements: | [fiil] bile bile yanlış beyanda bulunmak |
| to make credit easier: | [fiil] kredi kolaylığı sağlamak, kredi olanaklarını kolaylaştırmak |
| to make things easier for: | [fiil] kolaylık göstermek |
| to make the worst of: | [fiil] güçlük karşısında çaba göstermemek |
| to make in three styles: | [fiil] üç nüsha olarak hazırlamak |