RoketSozluk - to push kelimesinin türkçe anlamı

TELAFFUZ	KELİME	ANLAM
	to push:	[fiil] dürtmek, yürütmek, sevk etmek, sıkıştırmak, saldırmak, arkasını bırakmamak, tos vurmak, uyuşturucu satmak, dayanmak, basmak, bastırmak, abanmak, itmek, kakmak, sürmek, vurmak, zorlamak
	to push a button:	[fiil] bir düğmeye basmak
	to push open:	[fiil] iterek açmak
	to push forward to the attack:	[fiil] saldırıya geçmek
	to push forward:	[fiil] ilerlemek
	to push back:	[fiil] defetmek
	to push back the crowd:	[fiil] (polis) kalabalığı geri itmek
	to push up the fas:	[fiil] fiyatı yükseltmek
	to push one's through the crowd:	[fiil] kalabalıkta ite kaka ilerlemek
	to push one's conquests:	[fiil] fetihlerini ilerletmek
	to push the economy further towards a slump:	[fiil] ekonomiyi durgunluğa götürmek