TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| to put out: | [fiil] çıkarmak, utandırmak, tedirgin etmek, bozmak, (oyunda) yanmak, söndürmek, yayınlamak |
| to put out of use: | [fiil] kullanım dışı bırakmak |
| to put out a face: | [fiil] şaşırtmak |
| to put out a fire: | [fiil] bir ateşi söndürmek |
| to put out funds: | [fiil] fon yatırmak |
| to put out money: | [fiil] para yatırmak |
| to put out to sea: | [fiil] denize atmak, alarga etmek |
| to put out an argument: | [fiil] kanıt ileri sürmek |
| to put out all the stops to save sb: | [fiil] her çareye başvurarak birini kurtarmaya çalışmak |
| to put out one's flags: | [fiil] bayraklarını asmak |
| to put out as apprentice: | [fiil] çıraklığa vermek |