
| TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| to reason: | [fiil] sonuç çıkarmak, anlamak, düşünmek, müzakere etmek, görüşmek, muhakeme etmek | |
| to reason out: | [fiil] sonucunu bulmak | |
| to reason with: | [fiil] ikna etmek, inandırmak | |
| to reason sb out of doing sth: | [fiil] birini bir şey yapmaktan vazgeçirmek | |
| to reason with sb: | [fiil] biriyle tartışmak | |
| to reason whether: | [fiil] acaba diye düşünmek |