TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| to satisfy: | [fiil] razı etmek, ikna etmek, kâfi gelmek, sağlamak, uymak, tamamlamak, parasını vermek, ödemek, tarziye vermek, tazmin etmek, şartlı yerine getirmek, doyurmak, memnun etmek, tatmin etmek |
| to satisfy a call: | [fiil] yatırılan sermayeyi ödemek |
| to satisfy a debt: | [fiil] bir borcu ödemek |
| to satisfy a claim: | [fiil] bir talebi yerine getirmek, bir borcu ödemek |
| to satisfy a claimant: | [fiil] bir şikâyet sahibinin talebini yerine getirmek |
| to satisfy a condition: | [fiil] bir şartı yerine getirmek |
| to satisfy a contract: | [fiil] bir sözleşmeyi yerine getirmek, bir sözleşmenin koşullarına uymak |
| to satisfy a judgment: | [fiil] bir hükmü yerine getirmek, bir mahkeme hükmünü yerine getirmek, hükmü yerine getirmek |
| to satisfy a mortgage: | [fiil] ipoteği çözmek, ipoteği itfa etmek, ipoteği kaldırmak |
| to satisfy all requirements: | [fiil] bütün koşulları yerine getirmek |
| to satisfy an accord: | [fiil] bir anlaşmayı yerine getirmek |