| TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| to solve: | [fiil] yanıtını bulmak, tesviye etmek, halletmek, çözmek, açmak | |
| to solve a riddle: | [fiil] bir bilmece çözmek | |
| to solve a crossword puzzle: | [fiil] bir bulmaca çözmek | |
| to solve a problem between the departments concerned: | [fiil] bir sorunu ilgili bakanlıklar arasında çözmek | |
| to solve one's conscience: | [fiil] içini rahatlatmak |
[ son aranan 10 kelime: fransızca kökenli sözcük | temel olarak | up to present | möller-barlow hastalığı | exiguous | nehir ağzındaki liman | insanlık dışı muamele | muddle | to be on notice | to solve ]