TELAFFUZKELİMEANLAM
to stick:[fiil]  kıymak, saplanıp kalmak, yapıştırmak, yapışmak, bıçaklamak, (iğne) batmak, şaşırtmak, aldatmak, sorumluluk yüklemek, harf dizmek, sadık kalmak, dizmek, delmek, bitişmek, bağlamak, saplamak, sokmak, tutmak
to stick in photographs:[fiil]  fotoğraf yapıştırmak
to stick it on during the busy season:[fiil]  satışların yoğun olduğu mevsimde yüksek fiyat istemek
to stick in one's throat (food , because of worry):[fiil]  boğazından geçmemek
to stick to one's fingers:[fiil]  (para) deve yapmak
to stick to one's colours:[fiil]  kendi düşüncesinde direnmek
to stick to one's guns:[fiil]  teslim etmemek, iddiasından vazgeçmemek
to stick out like a sore thumb:[fiil]  birini bezdirmek
to stick close to the textbook:[fiil]  ders kitabına bağlı kalmak
to stick to stamp on an envelope:[fiil]  zarfa pul yapıştırmak
to stick out for higher pay:[fiil]  daha yüksek maaş için direnmek, daha yüksek maaş üzerinde ısrar etmek



[ son aranan 10 kelime: bir toplantıya katılmamak | to be oxidized | drop a line | kıdem artışı | sneaker | kapısal | rouse | dubleks ev | jiff | to stick ]
cümle çeviri / sözlük / kullanım şartları / bize ulaşın
RoketSozluk.com 2008-2025 - Tüm Hakları saklıdır. 0.0014