| TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| to talk: | [fiil] söylemek, laf etmek, müzakere etmek, görüşmek, (US) gammazlamak, hükmü geçmek, ağızı oynamak, ağız açmak, konuşmak, sohbet etmek |
| to talk bullshit: | [fiil] martaval atmak |
| to talk obscene ly: | [fiil] müstehcen konuşmak |
| to talk in whispers: | [fiil] fıs fıs konuşmak, fısıldaşmak |
| to talk rubbish: | [fiil] saçma konuşmak |
| to talk nonsense: | [fiil] saçma konuşmak, boş boş konuşmak, hezeyan etmek, boş konuşmak, saçma sapan konuşmak, saçmalamak, sapıtmak, zırvalamak |
| to talk informally with each other: | [fiil] söyleşmek |
| to talk it out: | [fiil] konuşulacak şeyleri tüketmek, bütün ayrıntılarıyla görüşmek |
| to talk nicely to sb: | [fiil] birine hoş şeyler söylemek |
| to talk incoherently: | [fiil] abuk sabuk konuşmak |
| to talk in light term: | [fiil] havaya konuşmak, düşünmeksizin konuşmak |