| TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| to throw: | [fiil] fırlatmak, düşürmek, arkasına alıvermek, iplikten bükerek ibrişim yapmak, (zar) atmak, (makas) çevirerek açıp kapamak, (güreş) yere atmak, (çömlek) şekil vermek, (parti) vermek, ziyafet çekmek, birden yön değiştirmek, oy vermek, devirmek, atmak |
| to throw the lessons of the past to the winds: | [fiil] geçmiş deneyimlerinden ders almak |
| to throw over the monetary traces: | [fiil] para kısıtlamalarından vazgeçmek |
| to throw in: | [fiil] birbirine geçirmek, eklemek, caba olarak ilave etmek |
| to throw up: | [fiil] yukarı atmak, vazgeçmek, kusmak |
| to throw up a frost: | [fiil] işten ayrılmak, işi bırakmak |
| to throw propriety to the winds: | [fiil] görgüyü elden bırakmak |
| to throw prudence to the winds: | [fiil] tedbiri elden bırakmak |
| to throw stones at: | [fiil] taşlamak |
| to throw stones at sb: | [fiil] birine taş atmak |
| to throw on the market: | [fiil] piyasaya çıkarmak |