TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| to use: | [fiil] kullanmak, davranmak, alışmak, çalıştırmak, istimal etmek, kullanmak |
| to use to good advantage: | [fiil] bir şeyden yararlanmak |
| to use to good effect: | [fiil] iyi kullanmak |
| to use a sum of money: | [fiil] bir parayı kullanmak |
| to use one's interest on sb's behalf: | [fiil] nüfuzunu birisi için kullanmak |
| to use a patented product: | [fiil] patentli ürün kullanmak |
| to use a property fo residential purposes only: | [fiil] bir mülkü sadece ikamet maksadıyla işgal etmek |
| to use a property for residential purposes: | [fiil] mülkü sadece ikamet maksadıyla işgal etmek |
| to use land for agricultural purposes: | [fiil] toprağı tarımsal amaçlarla kullanmak, toprağı tarımsal amaçla kullanmak, toprağı tarımsal amaçlar için kullanmak |
| to use public money for legitimate purposes: | [fiil] kamu parasını yasal amaçlar için kullanmak, devlet parasını meşru amaçlarla kullanmak |
| to use public money only for legitimate purposes: | [fiil] devlet parasını meşru amaçlarla kullanmak |