
| TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| to utter: | [fiil] söylemek, anlatmak, dile getirmek, ağızdan çıkarmak, tedavüle çıkarmak, piyasaya sürmek | |
| to utter a check: | [fiil] bir yükümlülüğü yerine getirmek amacıyla bir başkasına çek vermek | |
| to utter calumnies: | [fiil] iftiralarda bulunmak | |
| to utter a forged document: | [fiil] sahte bir senedi tedavüle koymak, piyasaya sahte evrak sürmek | |
| to utter a threat against sb: | [fiil] birini tehdit etmek | |
| to utter forged nfrs: | [fiil] piyasaya sahte para sürmek |