TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| to work: | [fiil] iş yapmak, uğraşmak, meşgul olmak, görevli olmak, memuriyeti olmak, işletmek, başarılı olmak, iyi sonuç vermek, etkilemek, oynamak, mayalanmak, çalıştırmak, çözmek, halletmek, aldatmak, isteklerine alet etmek, kullanmak, çalışmak, işlemek, meydana getirmek |
| to work with good results: | [fiil] kazançla çalışmak |
| to work miracles: | [fiil] mucize yapmak, keramet göstermek, harikalar yaratmak, keramette bulunmak |
| to work wonders: | [fiil] mucizeler yaratmak |
| to work for the enlightenment of mankind: | [fiil] insanlığın aydınlanması için çalışmak |
| to work in the mines: | [fiil] maden ocağında çalışmak |
| to work on the land: | [fiil] rençperlik etmek |
| to work all day for a mere pittance: | [fiil] bütün gün boğaz tokluğuna çalışmak |
| to work sth in pencil: | [fiil] kurşunkalemle işaret koymak, kurşun kalemle işaret koymak |
| to work on: | [fiil] üstünde çalışmak, etkilemeye çalışmak |
| to work on a farm: | [fiil] çiftlikte çalışmak |