| TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| toll: | [isim] çan sesi, saatin çalması, geçiş parası (köprü vs.), yol parası, yer parası, telefon ücreti, pay, değirmen hakkı | |
| toll: | [fiil] çalmak, çan çalmak, gong çalmak | |
| toll bar: | turnike, paralı geçiş yeri | |
| toll call: | [isim] şehirlerarası arama | |
| toll free call: | ücretsiz arama | |
| toll line dial l ing: | (US) şehirlerarası direkt arama | |
| toll bridge: | paralı köprü, gümrük resmi ödenen köprü, geçiş parası alınan köprü | |
| toll traverse: | yol resmi, yol resimi | |
| toll free number: | ücretsiz telefon numarası | |
| toll free number: | ucretsiz hatlar | |
| toll road: | paralı yol | |
| toll manufacturing: | [isim] fason üretim |
[ son aranan 10 kelime: beggars can't be choosers | dersin | bekçi kulesi | straighten smb. out | kardinalin şapkası | posta | leptophony | çevrimdışı | ağır suç yüzünden kanuni haklardan mahrum olma | toll ]