TELAFFUZKELİMEANLAM
unable to work:çalışamayacak durumda
unable to do ...:[fiil]  ...'i yapamaz durumda
unable to earn one's living:geçimini sağlayamaz
unable to keep secrets:gevşek ağızlı
unable to move from:mahsur
unable to pay one's debts:borçlarını ödemekten âciz
unable to realize the facts:gerçekleri görmekten âciz
unable to testify:tanıklık yapamaz



[ son aranan 10 kelime: vary | esinti | to bone | tok | sarmaşık kaplı | yayılım | önümüzdeki gün | be at a loss | record of previous convictions | unable to ]
cümle çeviri / sözlük / kullanım şartları / bize ulaşın
RoketSozluk.com 2008-2025 - Tüm Hakları saklıdır. 0.0026