| TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| vaktinde: | on time, in | |
| vaktinde ödeme: | prompt payment | |
| vaktinde ödemek: | [fiil] to pay promptly | |
| vaktinde işe gelmek: | [fiil] to keep regular hours | |
| vaktinde tedbir alma: | providence | |
| vaktinde yer ayırtmak: | [fiil] to make an early booking | |
| vaktinde randevusuna gelmeyi ilke edinmek: | [fiil] to make a merit of being punctual |
[ son aranan 10 kelime: gerçeklerden kaçma | huysuz kadın | his illness was diagnosed as bronchitis | bulunmayan | pedestrial subway | derbeder kimse | hırçın kadın | historical context | epistemology | vaktinde ]